16
Şub

Bir Hayal Dünyası; KAPADOKYA

Bir Hayal Dünyası; KAPADOKYA

Kapadokya olarak adlandırılan bölge

Türkiye’nin Orta Anadolu bölgesinde, başta Nevşehir olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerine yayılmış, coğrafi oluşumlarının 250 km²’lik bir alanda yoğunlaşmış bir bölgedir.

Kapadokya bölgesinin yazılı tarihi Hititlerle başlamıştır. Fakat insan yaşamının ise bölgedeki bulunan izlerden paleolitik dönemlere kadar gittiği görülmektedir. Bölgede binlerce yıl öncesinden itibaren yaşanmış olan coğrafi olaylar Peribacaları’nı oluşturmuştur. İnsanlar da peribacalarının içlerine evler, kiliseler ve manastırlar oymuş ve bunları fresklerle süsleyerek binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşımışlardır.

Kapadokya Times’ın “Dünya’nın Yeni 25 Harikası” Listesinde 5. Sırada Yerini Almıştır.

Peri bacaları, Kapadokya’da yoğun bir şekilde bulunmaktadır. Times Gazetesi’nde yayımlanan “Dünya’nın Yeni 25 Harikası” listesine 5. sıradan giren Kapadokya, aynı zamanda da 1985’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ndedir.

Eşsiz bir coğrafyaya sahip olan Kapadokya; doğası, tarihi, sanatı ve kültürü ile bambaşka bir dünyadır. Dünyanın birçok yerinden sayısız gezgin ve fotoğrafçıya ev sahipliği yapmıştır.

Kapadokya’nın Önemi

Kapadokya, bundan yaklaşık 60 milyon yıl önce, Erciyes Dağı, Güllü Dağı ve Hasan Dağı’nın yarattığı volkanik arazinin küllü ve yumuşak tabakasının, milyonlarca yıl boyunca rüzgar ve yağmur suları ile aşınması ile şekillenerek oluşmuş bir bölgedir. Bu şekillenmenin yanında yaşamlarını sürdürmek maksadıyla insanlar tarafından oyularak yaratılmış olan peri bacaları, Kapadokya’nın asıl büyülü yanını oluşturmuştur.

Bir zamanlar Hititler’in yaşadığı bu bölge, daha sonra Hristiyanlığın önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bölgedeki yeraltı şehirleri, peri bacaları ve mağaralar, Hristiyanlığın yasak olduğu Roma İmparatorluğu döneminde, bölgedeki Hristiyanların gizlilik içinde güvende yaşamalarına olanak sağlamıştır. Bölgede kayalara oyulmuş ve yeraltındaki şehirlere kurulmuş birçok kilise bulunmaktadır.

Kapadokya’ya gittiğinizde neler yapabilirsiniz.

– Yeraltı şehirlerinde gezinti yapın

Henüz 36 tanesini tanımış olsak da, Kapadokya’da yerin altında ayrı dünya diyebileceğimiz 150-200 tane yeraltı şehri daha bulunmaktadır. Kapadokya yeraltı şehirleri eski medeniyetlerle ilişkilendirilse de, çoğunun gizemi hala çözülememiştir. Bunlardan en önemlileri ise;

Kaymaklı Yeraltı Şehri, Özkonak Yeraltı Şehri (Avanos), Derinkuyu Yeraltı Şehri,  Tatlarin Yeraltı Şehri (Acıgöl), Mazı Yeraltı Şehri (Ürgüp), Özlüce Yeraltı Şehri (Merkez), Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri (Gülşehir) dir.

– Güllüdere ve Güvercinlik Vadilerinde doğa yürüyüşü yapın

Vadi ismini mevsime ve hava koşullarına göre değişen, gün ışığıyla kırmızı gül rengine dönüşen kayalarından almıştır. Vadinin sunduğu eşsiz doğa ve tarih şöleniyle de, 1985 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesi’ne girmiştir. İki girişinden biri Ortahisar’da bulunmaktadır. Buraya geldiğinizde vadi içinde yer alan Üç Haçlı Kilise, Ayvalı Kilise, Yovakim-Anna Kilisesi, Haçlı Kilise (Aziz Agathangelus Kilisesi) ve Sütunlu (Direkli) Kilisesi gibi dini yapıları görebilirsiniz.

Uçhisar’dan başlayıp Göreme’ye kadar uzanan ve 4 kilometrelik bir alan kaplayan Güvercinlik Vadisi, adını kayalara oyulmuş güvercin yuvalarından almıştır. Bölge halkı 9. Yüzyıla kadar bu güvercinleri besleyip gübrelerini üzüm bağlarında, yumurtalarını ise frekslerin alçılarında kullanmış. Hem güvercin yuvalarını, hem de doğanın sunduğu eşsiz bitki örtüsünü görmek istiyorsanız bu vadiyi yürümeden dönmeyin. Vadide 15 metre yüksekten akan bir şelale de bulunmaktadır.

– Avanos’ta ücretsiz çömlek yapım atölyesine katılın

Avanos’da çömlekçilik, Kızılırmak’ın kızıl rengini aldığı tüflü, killi topraklar ile yapılıyor. Avanos’un dağlarından ile Kızılırmak’ın eski yataklarından alınan yumuşak ve yağlı killi topraklar elenip çömlek yapımına uygun çamur haline getiriliyor. Bu killi çamurlar maharetli ustaların ellerinde şekillenerek Avanos’un o ünlü çanak çömleklerine dönüşüyor.

Avanos’un merkezinde mekan anlamında kullanılan “yer” anlamında “chez” adıyla başlayan birçok çömlek atölyesi bulunmaktadır. Bunlardan en bilineni ise Guinness Rekorlar Kitabı’na da girmiş olan Saç Müzesi’yle bilinen Chez Galip.

– Balonlarla bölge turu yapın

Kapadokya’nın eşsiz dokusunu balonlar ile gökyüzünden görebilirsiniz. Kapadokya’da yıllardır yapılmakta olan balon turları için bir çok profesyonel firma bulunmaktadır. Firmalar uçuşa katılacak misafirleri sabahın erken saatlerinde konakladıkları yerden alıp sizleri gökyüzünde bir hayal dünyasına götürüyorlar. Her bir balon turunun uçuş rotaları bir diğerinden farklı ve bağımsızdır. Balon turunda 1000-1500 feet yüksekliklerde, bir buçuk saat boyunca vadilerin güneş ışınlarıyla buluşmasını, ışınların dalga dalga yayılmasını, aşağıda deve görüntüleri veren peribacalarını, yamaçlara yayılmış taş evlerini görüp fotoğraflarını çekebilirsiniz. Tur firmaları hem zaman hem de mevki olarak sizlerin en iyi fotoğraf alacağınız yerlere götürüyorlar.

Ürgüp, Göreme, Avanos gibi Kapadokya’nın tüm cevherlerini barındıran yerleri 4-20 km arasında balondan kuşbakışı görebilirsiniz. Sokak aralarındaki taş evler, Uçhisar Kalesi, kıvrılarak akan Kızılırmak nehri, Erciyes ve Hasan Dağları’nın heybeti, kayadan oyulmuş kiliseler, güvercinlerin mekanı güvercinlikler, yeni uyanan vadiler, yeşile durmuş bağlar bahçeler ve tabii taş kesilmiş Kapadokya silueti peribacaları yerden bir masal diyarı.

– Kayaların oyularak yapıldığı restoranlarda akşam yemeği yiyin

– Şarap Evlerinde şarap yapımını öğrenin ve şarap tadımı yapın

– ATV ile Safari ve Atlı Safari turlarına katılın

– Göreme Tarihi Milli Parkı’nı gezin

Göreme Tarihi Milli Parkı; M.S. IV. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden bir kaya yerleşim yeridir. Bir vadi oluşturan alanda, kaya blokların içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları oyulmuştur. Göreme Tarihi Milli Parkı, Açıkhava Müzesi olarak 6 Aralık 1985 tarihinden bu yana doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

– Andrew Rogers’ın Devasa Taş Heykellerini Görün

Avustralyalı Heykeltıraş Andrew ROGERS’ın “Hayatın Ritimleri” projesi ile Zaman ve Mekân isimli açık hava sergisini görmeye mutlaka gitmelisiniz. ROGERS’ın dünyanın 12 farklı yerlerinde gerçekleştirdiği projesinin 9. ayağı Kapadokya. Bu projenin felsefesi; hayatın özünün aynı, ritimlerinin ayrı olmasıymış. Sanatçı Kapadokya’ya turistik amaçla geldiğinde bölgeden çok etkilenmiş bu yüzden projesine burayı da dahil etmiş.

-Dünyanın En Garip Müzelerinden Biri Seçilen Saç Müzesini Görün

Guinnes Rekorlar Kitabı’nda dünyanın en garip müzeleri kategorisinde 6. sırada yer alan bu müze kesinlikle görülmeye değer. Çömlekçiler çarşısında bulunan Müze’nin önemi, içinde 16.000’ü aşkın kadının bıraktığı saç tutamlarının olması.

Hayallerin dünyası Kapadokya’nın çok daha fazla ayrıntıya sahip olduğunu takdir edersiniz. Kapadokya dört mevsim fotoğraf sanatçıları için eşsiz görüntüler veren bir bölgedir. Ne zaman Kapadokya’ya gitsem her gidişimde değişik fotoğraflar çekerek dönüyorum. Sizleri de bu hayallerin dünyasına bekliyorum.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.